İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | crown (someone or something) with (something) f. | taçlandırmak | ||
This victory was to be crowned with the annexation of the East. Bu zafer Doğu'nun ilhakıyla taçlandırılacaktı. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | crown someone (with something) f. | birisine taç takmak | ||
Öbek Fiiller | crown (someone or something) with (something) f. | taç takmak | ||
Öbek Fiiller | crown (someone or something) with (something) f. | taç giydirmek | ||
Öbek Fiiller | crown (someone or something) with (something) f. | bir şeyin en üstüne bir şey koymak | ||
Öbek Fiiller | crown (someone or something) with (something) f. | birinin kafasına vurmak | ||
Öbek Fiiller | crown (someone or something) with (something) f. | kafasına patlatmak | ||
Öbek Fiiller | crown (someone or something) with (something) f. | kafasına çakmak | ||
Öbek Fiiller | crown someone with something f. | taç giydirmek | ||
Öbek Fiiller | crown someone with something f. | taç takmak | ||
Öbek Fiiller | crown someone with something f. | birinin kafasına bir şeyle vurmak |